January 28, 2013

ROMA LISTESI

  No comments    
categories: 
3 gune sigdirilmaya calisilan bol gezmeli/yemeli/icmeli/yorulmali Roma gezisinden doneli neredeyse bir haftaya yakin olacak ama ben yazmak icin ilk kez oturabiliyorum. Toplamda (telefonlar haric) bin fotograf ile dondugumuz geziyle ilgili oyle cok sey var ki yazilacak ve gosterilecek, hepsini toparlamakta biraz zorlanacagim gibi gorunuyor, ama sansimi deneyecegim (Gerekirse sonradan edit yapilabilinir).
Ilk Roma post'u, Roma ve Roma'dan yola cikilarak Italya'ya genellenen bir takim gozlemler olsun:
{Dogru goruyorsunuz, bu bir Zara}
1. Sehir, acik hava muzesi gibi. Her binanin mimarisi ozel ve etkileyici; sokaklar, dukkanlar, renkler muhtesem. Zara bile saray gibiydi.
{Cirkin haliyle cok fotografini cekmemisim, bunu buldum bir tek}
{Tamam tamam, hava guzelken daha guzel gorunuyordu :)}
2. Trastevere gayet cirkin bir nehir. Sehrin ortasindan gecmesi falan guzel ama rengi camur gibi.
3. Turist olarak gitmemizin de etkisi olabilir ama sehri yurumekten ayaklariniza kara sular iniyor. Sahip oldugunuz EN rahat ve pofidik ayakkabiyla gitmeye ozen gosterin derim.
4. Bizim icin gayet sasirtici olan birsey: Italyan sistemleri cok oturmus ve kullanimi cok kolay. Mesela tren istasyonundaki veya metrolardaki bilet makinalari. Yaklasik 3 adimda butun isleminiz bitiyor ve hop gitmeye hazirsiniz.
5. Ickiler Turkiye'de bizim alistigimiz fiyatlara gore cok ucuz. Hem marketlerde, hem restoranlarda. Hemen her restoranin ev sarabi var mesela ve gayet guzel restoranlarda bile 21 Euro'yu gectigini gormedim (ortalama 18 Euro idi). Soyle dusunmek lazim: biz mesela 18 TL'ye guzel bir restoranda guzel bir sise sarap alabiliyor muyuz? Menude boyle birsey gorsek bile kose bucak kacariz heralde.  Ha bir de, ev sarabi zaten o kadar guzel ki, menudeki diger opsiyonlara bakmaya bile gerek var mi, bilemiyorum.
{Ne kadar seciliyor emin degilim ama o parlayan zemin tamamen kucuk siyah kare sekilli taslarla dosenmis}
6. Butun kaldirimlar, usenilmemis ve minicik kare sekilli taslardan yapilmis. Belki pek kimsenin ilgisini cekmiyordur, ama biz cok ilgilendik cunku yagmur yagdigi zaman cok parlak ve isigi yansitir forma burunuyorlar. Fakat girintili cikintili olmalari sebebiyle ayak tabanlarini aglatiyorlar.

{Saluto 42'de aperitivo - detaylari daha sonra gelecek}
7. Aksam genelde 18:00'den gece 00:00'a kadar surecek sekilde, pek cok barda aperitivo adinda bir konsept oluyor. Aldiginiz ickiye para oduyorsunuz, ama barin cevresinde donatilan cesit cesit (genelde makarna, kucuk borek, sebze, pancar, vs.) yiyeceklerden doldurdugunuz tabaklar icin bir ucret yok.
{Kolezyum'a giristeki metrelerce uzayan sira - biz nasil bypass ettik, onu daha sonra anlatacagim}
8. Biz Ocak ayi sonuna dogru (aslinda olu sezon) gitmemize ragmen, oldukca cok turist vardi. Temmuz-Agustos gibi peak sezonlarda sehri hayal edemiyorum acikcasi. Bir muzeyi gezmek icin veya bir yerde fotograf cekilebilmek icin heralde saatlerce siralar beklemek gerekebilir.
9. Yaz donemiyle ilgili yorum yapamayacagim, ama kis doneminde giderseniz, gitmeyi planladiginiz kimi restoranlar, barlar kapali veya dolu olabiliyor! Kapiya gidip hayal kirikligi yasamaktansa, onceden aramanizi tavsiye ederim!
10. Sokakta her yerde cesit cesit sacma urunler ve iklim kosullarinin degisimine gore semsiye, yagmurluk, gunes gozlugu gibi her duruma ayak uydurmanizi saglayacak alet edevatla mantar gibi biten ve 'polis geciyor' haberi aldiginda ise karton tezgahlarini topladiklari gibi gorunmez olan bir sokak satici tayfasi var ki, akillara zarar. Turkiye'dekiler halt etmis acikcasi. Nereli olduklarini kesin bilmememize ragmen, biz 'Bangladesh ekibi' olarak hitap ettik ve Bangladesh'in, isporta akademisi mezunlarini topluca gemiyle Italya'ya biraktigina kanaat getirdik.

Roma yazilari devam edecek...

0 comments:

Post a Comment