Yaklasik bir bucuk hafta once yazmayi planladigim postlar, annem ve kardesimin Istanbul'a gelmesiyle birlikte epey gecikmis oldu. Varsin olsun; bir haftadir piril piril, mis gibi yemek kokulariyla dolu ve kalabalik bir eve geliyorum isten sonra. Aileyle olmak benzersiz!
Veee... Roma!
Internetteki yorumlari epey kafamizi kurcalasa da, Trevi Cesmesi'ne iki dakika mesafede olmasi ve cok makul olmasi gibi kritik sebeplerden dolayi Hotel Trevi'de kaldik. Konumu inanilmazdi. Her sabah - oglen - aksam Trevi'nin kalabaligi ve tabii ki cesmeyi gormek (klise mlise bilemem, cok etkilendim) cok keyifliydi. Boooolca yuruduk. Yuruduk, yuruduk. Ayaklarimiz aglayana kadar. Her sokaga girdik ciktik - ki bence bir sehri oyle gezmek guzel. Ilginc bisey: sokaklarda ara ara duvarlarin icine oturtulmus cesmelere rastliyorsunuz - suyun tadi cok guzel - ve biz hemen hemen hep cesmelerden su ictik. Sehrin ortasinda Pantheon gibi yapilara rastlamak gercekten ozel birsey.
Piazza'lar bulmaca gibi, o piazza senin bu piazza benim, hepsini gormeye calistik. Isimlerine bayildik.
Cogunlukla yagmurlu ve cirkin bir hava vardi; gunes actiginda mutluluktan uctuk. Sehir bir baska guzellesti.
Yemeler-icmeler bir sonraki post'a!
{Oneri: Sehri kose bucak gezeceginiz ve toplu tasimayi siklikla kullanacaginizi varsayarsak, bizim yaptigimiz gibi Roma Pass almanizi ve 3 gun boyunca (ilk kullandiginiz an aktif oluyor ve 72 saat sonra suresi doluyor) toplu tasimayi sinirsiz kullanma, gittiginiz ilk iki muze/galeriye ucretsiz girme ve sonraki girislerinizde ise biletlerde indirim saglanmasi avantajini degerlendirmeniz tavsiye olunur. Ek bir tavsiye olarak, en pahali giris ucreti olan Kolezyum'la baslamanizi onerebilirim. Bununla birlikte, Vatikan'da Roma Pass'in gecmedigini de bir not olarak eklemekte fayda var.} |
0 comments:
Post a Comment