March 27, 2015

Istanbul'dan Haftasonu Kacamagi: Izmit-Uludag-Bursa

Baris'ta da, bende de yerinde uzun sure duramama gibi bir durum var. Ayni sehirde biraz uzun sure kaldigimizi hissedersek hemen bir kasinti hali geliyor, yakin uzak fark etmeden kisa kacamaklar planliyoruz. Son bir aydir haftaiciler hem zihnen hem fiziken cok yorucu gectigi icin haftasonlarini evde gecirmeyi biraz daha ister olmustum aslinda. Fakat gecen haftasonu Baris illa bir yerlere gitmek istedi. Persembe aksamindan baslayarak, Atina, Antalya, Cesme, Sapanca gibi bircok yeri saydiktan sonra, Cuma gunu Izmit-Bursa hatti icin 1,5 gunluk bir programi yapmis, otel organizasyonunu halletmisti bile!


Soguksu Restoran'da Mis Gibi Kahvalti
"Izmit ve Bursa'da ne isimiz var" diye biraz mizmizlanarak basladim, fakat cok keyifli bir kacamak oldu. Sabah kahvaltimizi Izmit'i seyredebileceginiz en guzel yerde, harika manzarali bir terasta yaptik. Onde orman, arkasinda ise kusbakisi Izmit manzarasi olan, kahvaltisi bol cesitli, cok keyifli bir mekan bence Soguksu Restoran. Gectigimiz haftasonu kar yagisi bekleniyordu biliyorsunuz. Restorana oturdugumuz anda baslayan kar yagisini izlemek muthis keyifliydi; kis mevsimine romantik bir veda oldu. 

Uludag, Teleferik ve Kisa En Cok Yakisan: Sicak Sarap
Kahvaltidan sonra tekrar yola koyulup, dogrudan Uludag'a gittik. Kis sporlariyla pek aram olmadigi icin daha once Uludag'a hic gitmeyen benim icin guzel bir ani oldu. Baris bu plani yapmasa, buyuk olasilikla daha uzun yillar boyunca da gitmezdim. Isletmesini cok modern ve temiz buldugum teleferige(ismi "Teferruc" - bize cok komik geldi hehe) Starbucks'tan kahvelerimizi alip oyle bindik. Gidecek olursaniz kesinlikle oneriyorum, hem elleriniz hem iciniz isinir cunku soguk bir kabinin icerisindesiniz ve yukari cikis 10-15 dakika arasi suruyor. Kervansaray Otel'in hizmeti olan ikinci bir teleferikle de zirveye cikip dondukten sonra buz tuttugumuz icin kendimizi oranin en populer ve hatta sanirim tek kafesi olan Cafe Beceren'e nasil atacagimizi bilemedik desem yeridir. Harika birer sicak sarap yudumlarken, kalorifere yapisarak kendimize geldik ve disaridaki manzaraya baktikca, bu sene kisin hakkini gercekten verdigimize karar verdik!


Arap Sukru'de Nefis Mezeler, Muzik ve Eglence
Aksam yemegi icin ise Bursa'ya yolu dusene tavsiye olsun diye yazmadan gecemem: Bursa'da hic olacagini dusunmeyecegim cinste, bir sokak boyunca dizi dizi meyhanelerin oldugu, her restoranin kendi canli fasil ekibi oldugu bir sokak var ki, kesinlikle gidilesi! Sokagin adi Arap Sukru. Bu isim neden verilmis bilmiyorum ama cok kendine ozgu olmus. Nevizade benzeri cok sayida ve birbirine benzetebileceginiz, sizi iceri davet eden restoranlar var. Piccolo restoran, gozume en hos ve davetkar gorunen oldugu icin sansimizi deneyelim deyip girdik iceri. Super bir fasil ekibi, leziz mezeler ve eglenceli ortamiyla cok keyifli bir aksam gecirdik ve bir gun yine yolumuz dustugunde Piccolo'yu aklimizda yazdik. Bu arada bizim icin tek dezavantaji, iceride sigara iciliyor olmasi. Montlarimizdan kokuyu cikarmak icin saatlerce pencerenin onunde havalandirmamiz gerekti... 

Izmit'te Bursa'da ne var demeyin, Istanbul'dan kisacik mesafede olan bu noktalara yolunuzu dusurup siz de sehirlerimizdeki guzellikleri kesfedin derim!

March 22, 2015

Haftanin 6 Mutlulugu

  No comments    
categories: , , , ,
arret stop sign medium article life hacking career challenges inspiration
Yogun ve hizli gecen haftalar birbirini kovalarken, hatirlanmaya ve paylasilmaya deger guzel seyleri yazmak, yapabildigim en iyi sey sanirim. Haftanin mutluluklarini bir liste yapacak olursam: 

1. Artik yalnizca Sevgili Beyaz Kagit'ta degil, baska kanallarda da yaziyorum ve bu kadar iyi hissettigim birseyi daha sik yapabilmek harika birsey. Isimle alakali olanlari tmobtech.com/blog/'da, kariyer, hayatin icinden konular ve ilham veren seylerle ilgili Ingilizce yazilarimi medium'da okuyabilirsiniz. 

2. Bu hafta medium'daki yazimla ilgili aldigim geri bildirimlerle cok mutluyum.

uludag zirve teleferik teferruc
3. Haftasonu evde oturma hayalleri kurarken Baris'in israrlarina dayanamayip Izmit-Bursa-Uludag seyahati yaparak dolu dolu super bir haftasonu gecirmek. (Detaylari ayrica gelecek)

4. Yeni projeler ve kendime bir websayfasi yapmak icin kullanabilecegime inandigim bir platform bulmus olmak!

5. Fotograf makinamin yerini gunden gune daha cok alan telefonumla hem daha guzel, hem de daha cesitli fotograflar cekebilmek icin uzun zamandir fish eye, macro ve wide lens almayi istiyordum. Secenekleri en son iki urun arasina dusurdukten sonra Olloclip'in 4'u 1 arada lens setinde karar kildim ve Sali gunu elimde! Cok heyecanliyim!

juico cold pressed juice urban deneme
6. Kilomla ilgili bir savas halindeyim biliyorsunuz. Buna ragmen zaman zaman fazla yeyip pismanlik duydugum veya vucudumu temizlemeye ihtiyac duydugum oluyor (ozellikle haftasonlari!!). Kendi basima tum gun lahana corbasi falan icebilecek irade ve konforda da olmadigim icin Carsamba gunu 1 gunluk cold pressed juice denemesi yapacagim. 6'li Juico iceceklerimin siparisini verdim, enerjimi koruyarak ve ertesi gune muthis hissederek uyanacagim bir deneyim olmasini umuyorum! 

Harika bir hafta olsun, keyifli pazar aksamlari!

March 15, 2015

Evde Kek Kokusu Var: Muzlu Cevizli Muffin

muzlu cevızlı muffın sağlıklı muffin tarifi banana walnut muffin recipe
Ben diyete girmek zorunda kalinca, herkesi de girmis gibi kabul edip 'Evde Kek Kokusu Var' serisinin yeni yazisini yayinlamamisim. Annemin uyandirmasi sayesinde postu geciktirdigimi ve bir beklenti oldugunu fark ettim ve daha geciktirmeyip hemen mutfaga gireyim dedim. 

Cuma gunu gunubirlik Ankara'ya gittigimde, evde mis gibi bir koku vardi tabii ki. Evdeki muzlari degerlendirip, sekeri ve unu minimum, lezzeti ve kokusu enfes muffinler mutfagin bas kosesinde yerlerini almislardi. Muzla birlesen o tarcin kokusu yok mu hele... Anlatilmaz yasanir! 

Tadina bakip tam benlik ve diyetime de uygun olduguna karar verince, bugunu kek gunu ilan ettim ve annemin tarife gore ben de kendi muffin'lerimi yaptim. Boylece, Pazartesi sabah metro yolculuguma baslarken elime alip firlayabilecegim kahvaltilik birsey de olmus oldu. 

Diyet bitene kadar yiyemeyecegim tariflerden uzak durmaya calistigim icin yeni saglikli tariflerim icin siki durun! 

Malzemeler:
2 adet normal boy muz (tercihen olgun, ama olmasa da cok fark etmez)
1/2 su bardağı seker
1/2 su bardağı sıvı yağ
1/2 su bardağı sut
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1,5 su bardağı un
1 tatli kasigi tarcin
+
1 su bardagi iri dovulmus ceviz

Yapılışı:
* Bu kek için kesinlikle mikser kullanmayın! :)
Un, tarcin, kabartma tozu, vanilya ve cevizi bir kapta karistirin. Ayri bir kapta muzlari catal veya pure aletiyle iyice ezin. Bir diger kapta cirptiginiz yumurtayi muz puresine katip karistirin. Seker, sut ve siviyagi da muzlarin oldugu kaba katip karistirin. Son olarak, sivi malzemeleri unlu karisiminiza katin ve bir kasik yardimiyla, sadece birbirlerine karismalarini saglayacak kadar karistirin. Fazla olursa kivami bozulacaktir. Karisiminizi bir kasik yardimiyla muffin kaplarina doktukten sonra (kaliplarin uzerinde biraz bosluk kalmali), onceden isittiginiz 180 derece firinda 40-45 dk arasi pisirin. 

Afiyet olsun!

March 10, 2015

Internet Olmadiginda Telefonda Vakit Gecirten Uygulamalar

  No comments    
categories: , ,
grumpy cat no internet dont complain offline applications - mutsuz kedi - offline uygulamalar
Bazen insanin hayatinda, hic planlamadigi zamanlarda ani gelismeler oluyor, firsatlar cikiyor. Siz bir yone gitmeye calisirken hayat israrla diger yonu gosteriyor. Basima tam olarak bu geldi desem yanlis olmaz. Tam da Istanbul'dan kacmaya calisirken, yarim saat bile trafikte kalmaya katlanamaz, evimden uzak yerlere gitmemek icin bin tane bahaneyi bes dakika icinde uydurmaya hazirken, evden tam bir bucuk saatlik bir yolculukla gidebildigim bir is yerinin yolunu tutuyorum haftanin buyuk kisminda. 

Son bir yili evden calisarak, yani yatagim ve calisma odamin arasinda yalnizca 3 adim atmam gerekerek gecirdikten sonra epey vurucu oldu, ne yalan soyleyeyim. Fakat gunluk 3 saatlik yolculuklarimin ucunda, degecegine inandigim bir deneyim var. 3 adimdan 3 saate uzayan seruvenimde, metro hattini kullanarak hic yeryuzune cikmadan ofise gitmem gerekiyor ve bu sure zarfinda ne yazik ki internet ve telefon sinyali yok! Iletisim ve internet bagimlisi bir jenerasyonun uyesi olarak, normal bir gunde yarim saat (hatta belki 15 dk) bile herhangi bir iletisim kanalini kullanmadan gecirmiyorum sanirim. Fakat simdi icinde oldugum bu yeni durumdan dolayi, telefonumu yalnizca offline calisan uygulamalar icin kullanabiliyorum. Bir yandan cok eksik hissetsem de (cunku tum gun boyunca hic haberlesemedigim ailem ve arkadaslarimla konusabilmek, sosyal medyada turlayabilmek, haberlere goz atip birsey arastirabilmek o yolculugu cok daha keyifli kilabilirdi), bir yandan da sakin vakit gecirmek icin belki de bir firsattir diye kendimi avutmaya calisiyorum ve vakit gecirmek icin yontemler kesfediyorum. 
Benim gibi, iletisimden yoksun oldugunuz saatleriniz coksa, uzun ucak seyahatleri yapiyorsaniz, internet pakediniz yoksa veya internet cekmeyen bir yerlerdeyseniz, hayatinizi guzellestirecek ve vakit oldurmenizi saglayacak birkac uygulamayla tanistirayim sizi: 

Pocket
Ise baslamadan once kesfettigim muthis bir uygulama! Bilgisayarinizin basindayken, daha sonra okumak istediginiz tum sayfalari, hatta videolari internet browser'iniza yuklediginiz Pocket eklentisine tiklayarak okuma listenize atiyorsunuz. Tablet ve telefonunuzla da sync olan bu uygulama sayesinde offline olarak telefonunuzdan acarak metroda ayakta dikilirken okuma listenizde gezinebiliyorsunuz. :)

Spotify
Duymayan kalmamistir saniyorum, ama yine de yazmak istedim, cunku hayat kurtarici. Spotify icin aylik 9,90 TL'lik uyelik ucretini odediginizde offline olarak da calmasini istediginiz listeler yaratabiliyorsunuz, internet kullanmadan da harika muziklere ulasabiliyorsunuz. 

Adobe Reader
Bu biraz komik olacak belki, ama pdf olan dokumanlari adobe reader'da acarak arsive atiyorum ve yine internet ihtiyaci olmadan buradan okumak istedigim yazi ve sunumlara goz atiyorum. 

Collage Maker
Paylasamayacak olsaniz da, kolaj yapmak istediginiz fotograflari birlestirip edit'lemelerinizi yapip galeriye kaydedebilirsiniz. 

Oyunlar
Oyun oynamaya cok bayilmayan biri olarak ben tercihimi Dots/Two Dots'tan yana kullaniyorum, ama goruyorum ki metrolarda populer olan oyun Candy Crush isimli seker patlatma oyunu. Bence bluetooth uzerinden birbiriyle iletisime gecip, cihazlar arasi yarisma turunden oynanacak offline bir oyun tasarlamak super bir fikir olabilir. Istanbul'lunun gununun ciddi bir kismini bu sekilde gecirdigini hesaba katarsak, cok ciddi talep bile olabilir! 

Iletisim kanallariniz kesildiginde telefonunuzda vakit gecirme yontemleriniz varsa siz de benimle paylasirsaniz harika olur! Gunluk 3 saatimi doldurmam gerekli ne de olsa :)


March 6, 2015

Bu Devirde Herkesin Bir Blogu Olmali

  No comments    
categories: , , ,
blog - why i blog - why blog - blog yazarligi - blogger
Blog yazmak, yalnizca 20 yillik bir gecmise sahip olsa da, bu 20 yilda cok fazla degisimden gecti. Gunluk gibi yazilan, insanlarin ilgi alanlarini, dertlerini, siirlerini, fotograflarini paylastiklari bir platformdan, is yapmanin ve pazarlamanin vazgecilmezi, markalarin isbirlikleri yapmak icin bastaci ettikleri, hatta alisilagelmis yazili basin ve yayinlarin yerini almaya bile hazir bir platform haline donustu. 

2004-2005 tarihleriyle birlikte, kisisel bloglarin populerligi hizla artmaya basladi ve 2010-2012 donemlerinde de altin cagini yasadigini soylemek yanlis olmaz bence. Su siralar ise blogu olmayani dovuyorlar neredeyse! :) Isin sakasi bir yana, pek cok kisinin kendi adina aldigi bir websayfasi var ve istikrarli olsa da olmasa da birseyler yazip paylasmaya calisiyorlar. Ayni zamanda eminim farkediyorsunuz, artik hemen hemen her firmanin da bir blog sayfasi var. Hepsi duzenli olarak icerik uretmese de, yapanlarin basarilarina katkisi yadsinamaz bir gercek. 

Peki niye herkesin bir blogu olmali?

1. Bloglar > Ozgecmisler. Standart "bir sayfalik ozgecmis"lerin ve hatta is kartlarinin yerini bence bloglar ve sosyal medya hesaplarimiz almaya basladi coktan, siz de oyle dusunmuyor musunuz? Birine CV'nizi ulastirip bir sayfalik tarihcenize goz atmasini beklemek yerine dijital ortamdan ulasip sayfanizin linkini vermek cok daha mantikli geliyor bana. Ben biriyle ilgili biseyler ogrenmek istedigimde ilk yaptigim Google'a adini yazip kisa bir tarama yapmak. 30 saniyelik bir goz gezdirmeyle genel bir fikre sahip olmak mumkun. 

2. Sizin blogunuz, sizin sesiniz! Ne hakkinda yazarsaniz yazin ve yazdiginiz konuda baska ne kadar cok kaynak olursa olsun, blogunuz, tamamen sizin dilinizden yazilmis iceriklerden olusacagi icin sadece sizi yansitir. Hem kendi sesinizi bulmanizi, hem de insanlara kendinizi duyurmanizi saglar. Kimseye ulasmasa - ki ulasacak - ve yalnizca kendi kendinize yazmis bile olsaniz, kendinizi ne kadar gelistirecegine inanamazsiniz. 

3. Blogunuz = kisisel markaniz. Zaman icerisinde bircok insanla tanisiyor, is veya sosyal iliskiler kuruyoruz. Bazen is ariyoruz, bazen isveren oluyoruz, bazense birlikte calisabilecegimiz ortak isler yapacagimiz kisileri yakalamaya calisiyoruz. Iyi oldugunuz konular, becerileriniz, basarilariniz veya basarisizliklarinizin nasil ustesinden geldiginiz gibi size dair cok degerli bilgiler sayfanizi doldurdukca, sizi arastiran bir kisi icin markaniz aninda gozlerinin onunde olacak. Bildiginiz veya cok sevdiginiz birsey hakkinda istikrarli bir sekilde yazarak otorite olarak taninmaniz ve bu konuda aranan kisi haline gelmeniz de mumkun (ne kadar cok kisinin basina geldigine inanamazsiniz - ornek: Seth Godin). 

4. Hayata daha secici bakarsiniz. Blogunuza yazacaginiz konulari belirlemeye calisirken, zihniniz ve gozunuz, cevrenizde olan biteni filtreler ve onemli-onemsiz olarak ayirmaya baslar. Bir konuya karar verdiginizde, gozlemleriniz o konu dogrultusunda biraz daha odak kazanir (algida secicilik bazen cok iyi birseydir). Ayni zamanda arastirip daha cok ogrenmenizi de tesvik eder. 

5. Isinizi pazarlamak icin muthis bir arac. Kisisel blogunuzun yaninda, is icin bloglarin onemi vurgulamakla bitmez herhalde. Trafik ceker, SEO'nuzu artirir, musterilerinizi egitir, isiniz konusunda bilgilerinizle otorite/'thought leader' haline gelir, musterilerinizle dogrudan temasta olarak iletisiminizi guclendirebilirsiniz. Urettiginiz her icerikle, satis icin lead yaratirsiniz. Daha iyisi Sam'da kayisi! 

Haydi o zaman kollari sivayin!

March 1, 2015

Kahve Makinesi Onerisi Olan Parmak Kaldirsin!

  No comments    
categories: , , ,
Turk kahvesi yaninda cikolata + amigurumi oyuncak
Yeni plan ve projelere kafa yorup calisirken burayi cok ihmal ettigimin farkindayim. Kardesimin Turkiye'ye tasinmasiyla birlikte kafamizdaki planlari hayata gecirmek icin ilk adimlari attik, bir an once burada da anlatacagim gelismeler olmasi icin heyecandan yerimde duramiyorum!

Yogun gunlere ilac gibi gelmesi ve sporda harcadigim enerjiyi takviye etmesi sebebiyle bu aralar kahve, hayatimda belki de universite finallerinden beri ilk defa bu kadar buyuk onem kazandi. Gecen yil yaptirdigim gida intolerans testinde (testin faydasi/zarari bence tartisilir - merak edenlere ayrica bilgi verebilirim) kahveye yuksek derecede intoleransim ciktigini ogrendigimde dunya basima yikilmisti adeta. Bu kadar keyifle ictigim bir icecek nadirdir. Ustelik en en en sevdigim yiyeceklerden biri olan yesil elma, benim icin en cok kahvenin yanina yakisir. Nasil yaparim, nasil alisirim derken, yaklasik 7 ay kadar bir sure hic icmedim; kahvenin kokusunu icime cekip kendimi avuttum. Son birkac aydir bu mucizevi lezzet yeniden hayatimda (bir sorun yasamiyorum bence) ve 7 aylik kahve orucundan sonra cok daha fazla kiymetini bilerek iciyorum. 
Brew Artisan Coffee Eminonu Kahve
Evdeki filtre ve turk kahvesi makinalarinin disinda, bu ara cok daha fazla cesit kahveyi evde de yapacagimiz bir makina arayisindayiz. Sadece uretici markanin kapsullu kahvelerini kullanan makinalar ve daha komplike, kullanimina dair henuz hicbir fikrim olmayan makinalar var bir de piyasada. Siz bu makinalardan kullaniyor musunuz, tavsiye eder misiniz? Kapsulluyse lezzeti gercekten guzel olmali, degilse de kullanimi bulmaca gibi karmakarisik olmamali, cunku kullanmayi beceremezsek evde sus gibi beklemeye mahkum olur. 

Yaptigimiz kisa arastirmanin sonucunda asagidaki makinalari kesfettik, yorumlarini arastirmaya devam ederken aranizdan kullanan varsa onerileri duymak harika olur!