February 19, 2014

Amsterdam'a dair

  No comments    
categories: , , ,
Seyahatlerle ilgili yazilari geciktirdigimde ve araya biraz zaman girdiginde hep zorlaniyorum, cunku hafizayi tazelemek, detaylari animsamak gerekiyor baslamak icin. Buna ragmen, dusunebildigim en onemli detaylari ve en guzel fotograflari dahil etmeye calisacagim!

Subat'in ilk haftasinda, 8 gunluk bir Amsterdam-Rotterdam-Bruksel-Bruges-Ghent tatili yaptik Aysegul'le birlikte. Aysegul Kanada'dan, ben Istanbul'dan ucup, orta yolda bulustuk; yillardir hayalini kurup yapamadigimiz Avrupa tatilini (hayalimiz Ispanya'ydi, ama Hollanda-Belcika da super oldu) yapmis olduk. Amerika'nin buyuk cogunlugunu gormus olsam da, Avrupa'yi cok az biliyorum, dolayisiyla Pegasus'un en sadik musterilerinden oldum son yillarda.


Amsterdam, bircok kisi gibi benim de cok gormek istedigim, listemin ust siralarinda gelen sehirlerden biriydi.  Merakima degmis, bekledigimden de fazlasiydi! Sehir cografi yapisi itibariyle zaten hayran ediyor kendine. Sokaklar kanallarin cevresine kurulmus, evler, ulasim, hersey. Gitmeden de kanallar oldugunu biliyordum fotograflardan, ama sehrin tamaminin bu sekilde yapilandigini bilmiyordum.
{Bu haritaya bayildim - uzerine tikladiginizda Etsy'e link acilacak}
Biz Amsterdam'da, Leidseplein tramvay duragina yakin bir yerde, kanalin kenarinda Quentin Hotel diye bir yerde kaldik. Odalari ufak, ama temiz, sicak ve duzgundu. Tum gunu disarida gecirince, zaten odaya sadece uyku ve banyo icin ihtiyac oluyor. Yerinin merkezi olmasi bizim icin oncelikti, bunda da tutturmus olduk :)
Tramvay sistemi oldukca kolay, sadece sehre ilk indiginizde biletini nereden alacaginizi vs. bilmiyorsunuz - ben bu yuzden ilk binisimde ne oldugunu anlamadan, valizle debelenirken bir baktim tramvaya binmisim biletsiz. Megerse otobus soforunden bilet alabiliyormusum, ama benim onerim 3-4 gunluk bir seyahatiniz olacaksa tramvayin icinden degil, Tours & Tickets ofislerinden almaniz, daha uzun sureli ve dolayisiyla ekonomik bilet alabilirsiniz. Tours & Tickets'a gitmisken, muzeleri gezmeyi dusunuyorsaniz bir de paket biletlerden alin derim - I amsterdam card veya Holland Card olarak iki farkli alternatif olmasi gerek. Bunlarla 5 farkli attraction'i gormek icin kuponunuz oluyor.

Nereleri gorduk? 
Elimizden haritayi hic dusuremedik, cunku sehre alisana kadar surekli kaybolduk. Yuruyerek daha zorken, tramvayla daha kolay bu arada, bu da ayri bir not. Amsterdam Museum, Van Gogh Museum, Heineken Brewery Experience ve kanalda bot turu bence mutlaka yapilmasi gerekenler arasinda. Amsterdam'da gorecek cok sayida muze var, ama biz muzelerden ziyade sokaklarini gezmeyi tercih ettik. Bu arada digerleri de oyle mi bilemiyorum, ama Asterdam Muzesi sehrin tarihiyle ilgili olmasina ragmen acaip interaktif ve keyifli bir muzeydi. Muze gezmeyi eglenceli hale getirmis olmalari cok keyifliydi. Heineken turu ise bana gore mutlaka yapilmali. Hakikaten bir tanitim nasil yapilir, tur nasil duzenlenir, marka nasil kalici kilinir sorularinin hepsine cevap veriyor. O kadar keyifliydi ki, lunaparktaki bir alete ikinci kez binmek istersiniz ya, ben de o tura ikinci kez girebilirdim.
Yukaridakiler disinda, Cicek Pazari'na, Albert Cuyp pazarina, Dam Square'a, Centraal Station civarindaki yerlere, Red Light District'a gittik temel olarak. Ve agirlikli olarak yurumeyi tercih edip sokak sokak kesfettik.

Nerelerde yedik/ictik? 
Benim Avrupa'ya gittigimde yapmayi en cok sevdigim seylerden biri, maksimum sayida kafe/restoran/bara girmek, cunku dizaynlarina, isiklandirmalarina ve ortamlarina bayiliyorum. Genelde bizdeki gibi buyuk markalasmisliktan farkli olarak butik ve ozgunler ve dekorasyonlari tam bana hitap ediyor. Bununla birlikte, ickinin cok cok daha ucuz olmasi ve burada nadir olmasina ek olarak cok ucuk fiyatlara bulabildigimiz dunya mutfaklarinin orada cok daha yaygin ve ucuz olmasi cok cazip.
Ornegin Amsterdam'da Surinam, Vietnam ve Endozya mutfaklari cok yayginmis ve mutlaka denenmeliymis. Hic bilmiyordum, ama firsati kacirmadim!
Gittigimiz restoran/kafelerin isimlerini oneri olarak listeleyecek olursam:
Cafe Havelaar - mercimek corbasini sevdik.
De Herengracht - aksam yemegi icin gittik, truffle ravioli dehset!
Warung Spang Makandra - Surinam/Vietnam mutfagi - INANILMAZ. Ufacik bir yerdi, girmekte basta tereddut eder gibi olduk, ama iceride masalar hic bos kalmiyor. Superdi.
Stout - Biseyler icip ortaya aperatif tabagi aldik - yine harikaydi.
Winkel 43 - Elmali turtasi cok meshur diye gittik, cici bir yer hakkaten, ama elmali turta bana hitap etmedi.
Bagels & Beans - Kahvalti icin gittik, bagel'li kahvaltilari guzel. Bircok yerde var bu arada, Starbucks gibi.
Alberto's - Arjantin Steakhouse'lar da cok meshurdu, bir de steak yiyelim dedik - gayet guzeldi.
Melly's Cookie Bar - adi cookie bar zaten, nasil girmeyebilirim ve nasil sevmeyebilirim ki!? :)

Bizim alistigimiza gore servis cok yavas bence. Birsey siparis etmeden restoranda birkac saat oturabilirsiniz nerdeyse. Turkiye'de hic aliskin olmadigimiz birsey. Bir an once sehri kesfetmek isterken hesabi yarim saat alamamak biraz gicik olabiliyor, ama kultureldir, kabul ediyoruz :) Bir de, bahsis dahil miydi hesaplara, anlamadik, ama hicbir yerde bahsis vermedik cunku hesabi oder odemez 'tesekkurler' deyip hesap defterini alip gidiyor garsonlar. Ilginc. Ama guzel, heh heh.

Hava cok soguktu bu arada; ben de pek kis sartlarina uygun bir insan olmadigim icin usumekten bir hal oldum. Eminim baharda veya yazin gidilse, sehir cennet gibi olur. Oyleyken de gormek isterdim; Amsterdam kesinlikle tekrar gidilesi bir sehir.
{Cicek Pazari'ndan}
{Evlere hayran kaldim}
{Melly's Cookie Bar}
{Warung Spang Makandra}
{Museumsplein}
{Stout - Aperatif tabagi}
{Winkel 43 - Elmali turta}
{Dam Square'da sirin otesi bi sicak cikolataci - camin onundeki bolgede kucaginiza battaniyeleri alip oturabiliyorsunuz}

0 comments:

Post a Comment