February 5, 2015

Yemekte Ne Alirsiniz? Turk Mutfaginin En Guzellerinden Secmeler

Evde yemek yapmak, yemek guzel de, bir de su bulasigi toplayip ortaligi silmesi, kaldirmasi olmasa... Daha saglikli olsun, hem kilomuzu hem butcemizi koruyalim falan diye markette alisveris sepetimizi guzelce dolduruyoruz, 'bu hafta hep evde yemek yapiyoruz!' diye kendimizi gaza getiriyoruz. Sonra bir de bakmisiz, o hafta arka arkaya etkinlikler, doktor randevulari, ziyaretler siralanmis, market alisverisindeki gazimiz 'fosss'lamis duman atiyor. Boyle yazinca, disarida yemek yemeyi sevmiyoruz falan sanilmasin, fazlasiyla seven bir ciftiz. Hatta yeni mekanlari kesfedelim suraya da gidelim buraya da gidelim diye Baris'in yakasina yapistigimdan dolayi artik "yeni mekan acilmis duydun mu' diye benimle mutemadiyen dalga gectigi de dogrudur. 

Son zamanlarda bircok farkli konseptte ve yerde restoranlara yolumuz dustu, hepsi de À La Turca, Turk mutfaginin en gozdeleri! Kisaca yazayim, siz de bilin, yolunuz dustugunde aklinizda olsun ya da okurken agzinizin suyu akarsa da yolunuzu bilhassa buralar icin degistirin dedim! :)

kofte
Tarihi Kosova Koftecisi, Izmit
Burasi, gecen hafta bir toplanti icin gittigimde, Izmit'li bir beyin bizi oglen yemegine goturdugu muthis bir restoran! Koftenin her cesidi, etin en guzeli, mezenin onlarca cesidi mevcut. Iki katli, kocaman bir yer, sehrin surekli musteri alan meshur, nam salmis restoranlari olur ya, tam bu turden bir restoran. Servis cok hizli ve kibar. Ana yemeklerimizden once ismini bilmedigim ve websayfalarindan da fotografini bulamadigim bir piyaz turu geldi. Iri fasulyeler, bol zeytinyagi, karabiber ve baska baharatlarin icinde marine olmus, super bir lezzete donusmustu. Menudeki diger hersey gibi Bosnakca bir ismi vardi, fakat malesef hatirlayamiyorum. Restoranda hic fotograf cekemedim bu arada, cunku neredeyse dede-torun yas farkimiz olan bir grup olarak gittik, dolayisiyla 'ben bi yemegimi fotograflayayim, daha sonra blogumda anlatirim' seklindeki ifademin arkasindan soru isaretleri dogurmak istemedim :) 
Yuvacik mevkisinde olan bu restorana yolunuz dustugunde atlamamanizi, kofte ve kuru etin iyisini yemek icin dere tepe giderim derseniz de, yolunuzu Izmit'e dusurun derim. 
*Fotograf, restoranin websayfasindan alintidir. 
hayvore restoran - hamsi - kuru fasulye - misir ekmegi
Hayvore, Taksim
Cumartesi aksami Mirkelam konseri oncesi, aksam yemegi saatinin gectigi, ama bir yandan da yemegi atlamamiz gerekecek kadar gec olmayan bir saatte, hizli ve cok sagliksiz olmayacak birseyler yiyelim diye dusunurken, Baris'in aklina geldi Hayvore. Ismi, Lazca'da "ben burdayim" anlamina geliyormus, cok da hosuma gitti. Taksim'de, Istiklal'de yururken, Galatasaray Lisesi'ne gelmeden solda, Turnacibasi Sokak'ta, Karadeniz mutfagindan muthis lezzetler sunan ama cok buyuk olmayan bir restoran. Yemekler hazir, vitrinden zevkinize uyani seciyorsunuz, birkac dakika sonra masanizda, super bir misir ekmegi tabagiyla birlikte yerini aliyor. Kuru fasulyesi ve ismini bilmedigim hamsili ve pazili yumurtasi, unutamayacagim lezzetler arasina girdi bile. Adresini aklima yazdim, Karadeniz mutfagiyla tanisikligimi ilerletmek icin yolum dustukce ugrayacagim kesin. Guardian, Istanbul Eats, TimeOut gibi bircok yerde de methedilmis bu arada. 
Kebap - Meze - Sogurme - Nakkas
Nakkas Kebap, Ethemefendi
Kebap sevmem diye gecinen ben, ikidir gittigim kebapcilardan 'tekrar ne zaman geliriz', diyerek ayrilir oldum. Ilki, evimizin cok yakinina acilan Bedri Usta'ydi. Bu sefer de, cok sevdigimiz iki insanla birlikte gittigimiz bir aksamda, hem restoranin acilis hikayesini ogrendigimiz, hem de kral sofrasi gibi bir ziyafetle karsilastigimiz, Ethemefendi'deki Nakkas Kebap oldu. Oyle lezzetli mezeleri ve salatalari var ki, daha kebaba gelmeden tika basa doymus oluyorsunuz. Bu da tam bir kebapci ve raki-balikci yerlerin trajedisidir bence. Adamlarin esas ana yemeklerini dilimize doluyoruz, oysa cogu sefer daha tadamadan, 'baska sefere onden birsey almayip sadece onu yiyecegiz' diyerek kalkiyoruz. Sogurmesi, lahmacunu, cigeri, icli koftesi, bol soganli, nar eksili salatalari ve son olarak da, gercekten o gune kadar sevmedigimi sandigim Adana'si muhtesemdi. Kisa oturmaya, yeyip kacmaya degil, yemekle butunlesmeye, sohbetle saatler gecirip keyif yapmaya, azar azar herseyden tadip iyi yemek yemeye ve benim gibi cok araniz yoksa, kebapla barismaya gidin. 

Afiyet olsun!

0 comments:

Post a Comment